BİOENERJİ NEDİR?
Kelime anlamı olarak bioenerji, bio (canlı,canlılık) ve energy (enerji) kelimelerinden oluşmaktadır ve Türkçe’ye hayat enerjisi, yaşam enerjisi şeklinde tercüme edilebilmektedir. Bioenerji varlığı bilimsel olarak kanıtlanabilmekte ve Kirlian fotoğrafçılığı denilen bir metodla görüntülenebilmektedir. Bioenerji dünyanın birçok büyük ülkesinde tıbbi literatüre girmiş ve hastalara hizmet olarak sunulmaya başlamıştır. Bu ülkeler arasında Japonya, Rusya, İngiltere, Azerbaycan ve Batı Avrupa ülkeleri bulunmaktadır. Ayrıca Bioenerji “Dünya Sağlık Örgütü (WHO)” tarafından 1976 yılında tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kabul edilmiştir.
Bu kavramın tarihi incelendiğinde bu uygulamanın insanlık tarihi kadar eski olduğu gözlemlenmektedir. Özellikle Sibirya bölgesinde yaşamış Şamanların şifacılık adına yaptıkları birçok uygulamanın içinde “Bioenerji” uygulamaları yer almaktadır. Dolayısı ile Bioenerji uygulamalarının yaklaşık 18000 yıllık bir tarihe sahip olduğu söylenebilir.
Özellikle Şamanlar bu ilmi canlılardaki rahatsızlıkları gidermekte uzun yıllar boyunca kullanmışlardır. Şamanlar hastalığın ruhsal boyutuna bakarlar. Bir hastalık duygusal veya fiziksel boyutta gerçekleşiyor olabilir ama şaman ruhsal dengesizlik veya uyumsuzluğu arar ve şifa çalışmasını ruhsal ve enerjisel boyutta yaparak kişinin şifalanmasına vesile olurlar.
Özellikle günümüzde modern yaşam ile birlikte hayatımıza zoraki olarak yoğun bir şekilde aldığımız stres, hızla yaygınlaşan baz istasyonları, tüketilen gıdaların doğallıktan gün geçtikçe uzaklaşması ve hava kalitesinde ki olumsuz gelişmeler vücudumuzdaki enerji dengesini olumsuz yönde etkilemekte ve bozulan enerji dengesi ile birlikte fiziksel ve ruhsal bir çok rahatsızlık ortaya çıkabilmektedir. İşte bu sebeplerden dolayı enerji dengemiz ne denli iyi olursa fiziksel ve ruhsal birçok rahatsızlığı meydana gelmeden engelleyebiliriz.
Bioenerji Etki ve Çalışma Prensibi?
Fizik bedenimizin kaynağını dışarıdan aldıklarımız oluşturmaktadır. Yediklerimi, içtiklerimiz, Soluduğumuz hava vb. bütün bu aldıklarımız bedenimizdeki çeşitli reaksiyonlar sonrası parçalanarak vücutta enerjiye dönüşür ve fizik bedenimiz bu enerji ile varlığını devam ettirir.
Fizik bedenimizle birlikte birde enerji bedenimiz vardır, enerji bedenimiz varlığını sürdürmek ve fizik bedenle devamlı etkileşimde kalmak durumundadır fakat enerji kaynağı fizik bedendeki gibi somut enerji kaynaklarından değil Rabbimizin evrende var ettiği enerjiden gelmektedir. Bu enerji Allah’u Tealanın “El-Hay” esmasının tecellisidir ve bu enerji yaratılışın başından kıyamet gününe kadar varlığını koruyacaktır.
Allah’u Teala Müminun suresi 17. ayette mealen şöyle buyurmaktadır “Yemin olsun, biz sizin üstünüzde yedi yol yarattık! Ve biz yaratılıştan/yaratılmışlardan gafil de değiliz.” buyurmaktadır. Günümüz teknolojik imkanları ile bu ayet incelendiğinde bu ayetin yalnızca yedi kat semayı değil insan bedenindeki yedi enerji merkezini de işaret etmektedir. Zira geçmiş zamanlarda yaşayan bir çok alim “Alem var alem içre” diye “Alem var insan içre” benzeri sözlerle adeta insanın alemin bir minyatürü olduğunu işaret etmiştir. “Küçük insan, Büyük Alemin (makro-kozmos) bir minyatürüdür” İnsan varlığı, alemden daha da küçük olsa da, o Büyük Alemin bütün hakikatlerini kendisinde toplamaktadır. Bu sebepledir ki, bilge insanlar, bu aleme Büyük İnsan (İnsan-ı kebir) adını veriyorlar. “Güneş, güneş alemin (sisteminin) merkezidir ve beyni görülen güneşin arkasında gizlidir. Buradan duyu, büyük bedenin bütün sinir merkezlerine ışınlanır. Hayat enerjisinin dalgaları her bir damarın içine akar… Gezegenler onun uzuvları ve nabızlarıdır.” İbn’ül Arabi, Fusüs Ül-Hikem Kadim metinlerde “Yedi Mühür” ya da “Yedi Kutsal Salgı Bezi” olarak bilinen içimizdeki 7 çakra tüm gezegen sisteminin bir yansıması gibidir. İnsan bedeni incelendiğinde bedende belirli bölgelerde diğer bölgelere nazaran çok daha yoğun enerjisel hareket olduğu gözlemlenmiştir. Bu bölgeler özellikle salgı bezlerinin olduğu bölgelere denk gelmektedir. Bu yedi merkeze Sanskritçe tekerlek manasına gelen “Çakra” tabiri kullanılmaktadır. Her bir çakra vücutta bir enerji merkezidir ve bunlar omurga paralelinde sıralanmışlardır. Çakralar ve Aura hakkında detaylı bilgiyi Çakralar ve Aura sayfamızdan edinebilirsiniz. İçinde yaşadığımız modern dünyanın vazgeçilmez bir parçası olan stres, yaşanılan ani olumsuzluklar sürekli insan doğasına aykırı değişimler, yaygınlaşan baz istasyonları günümüzde sadece fizik bedenimizi değil eterik bedenimizi de olumsuz etkilemekte ve enerji merkezlerinde kısmi yada tam blokaja sebep olmakta blokaj halindeki çakralarda enerji faaliyetleri istenilen miktarda gerçekleşemediği için fizik bedenimizde de çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. İşte bioenerji uygulaması tamda bu noktada devreye girmekte bedende oluşan enerji blokajları kaldırılarak enerji faaliyetleri tüm çakralarda ve meridyenlerde istenilen miktarlarda gerçekleştirmektedir. Bioenerjist evrende var olan enerjiyi bedendeki problemli bölgeye göndererek bu bölgedeki blokajı kaldırır ve enerjisel faaliyetlerin normale dönmesini sağlar. Enerji ile gelen şifa insan vücudunda bulunan tüm hücreleri canlandırarak daha iyi bir duruma gelmesini sağlarken, insanı ruhsal ve fiziksel olarak da güçlendirmektedir. Bu uygulama ile hem mevcut rahatsızlıklarda iyileşme sağlanırken hem de oluşabilecek hastalıklar için koruyucu bir etki olacaktır.
Bioenerji Nasıl Uygulanır?
Bioenerji seansı; bioenerjistin evrende var olan enerji akımını konsantre olarak avuç içlerini adeta bir mercek gibi kullanıp seans alan kişinin bedenine aktarması sureti ile gerçekleşir. Bu uygulama adeta bedende bir yeniden akort etkisi yaratır. Bioenerji uygulamasında bölgesel uygulama yoktur. Kişi hangi rahatsızlık için gelirse gelsin uygulama bedenin tamamına yapılır. Seans esnasında problemli olan bölgelerde yanma, karıncalanma, ağrı vb. hisler oluşabilir ve seans alan kişiler
çalışma yapılan çakranın rengini görebilirler.
دیدگاهتان را بنویسید